egedemirtas Çevrimdışı
SoyluDinar: 695
Kraliyet Dinari: 0
4 yıl önce
Usame
henüz yeni halife olmuştu. Ancak muhalifleri onun başta olmasını
istemiyorlardı. Bu yüzden Şam’ın büyük bir bölümü Usame’ye biat etmedi. Usame
kendisine karşı gelen bu topluluk üzerine sefere çıkma kararı aldı. Zira
muhalifler şehirde taşkınlık çıkartıyorlardı. On bin kişilik bir ordu ile
sefere çıkan Usame, savaşta muhalifleri yenmeyi başardı. Savaş sonunda
muhaliflerin hepsi Usame’ye biat ettiler. Ancak içten içe kin beslemeye de
devam ettiler.
Yenilgiyi
hazmedemeyen muhalifler Nuaym önderliğinde bir toplantı düzenlediler. Bu
toplantının sonucunda ise Usame’yi öldüreceklerdi. Ancak bunu nasıl ve ne
şekilde yapacaklarını kararlaştıramıyorlardı:
“Yanına
bir elçi yollayalım, geçmişte yaptıklarımız için pişman olduğumuzu söyleyelim.
Yazdığımız mektubu elçi uzatırken hançerle öldürsün!”
“Bence
sessiz sedasız zehirleyelim.”
“İyi
de bunu kim yapacak?”
Nuaym
sakalını sıvazlayarak kararını açıkladı:
“Öğle
namazında Halifeyi öldüreceğiz!”
Bunun
üzerine ortam buz kesti. Herkes Nuaym’ın aldığı karara uydu ve aralarından genç
birini suikastçı seçerek alınan kararı uygulamaya koyuldular.
Ertesi
gün öğle namazında Halife Usame, kararlaştırıldığı gibi namaz sırasında şehid
edildi. Suikastçı hemen orada öldürüldü. Cemaat galeyana geldi ve Usame’nin
kanlı gömleğini mızrak ucuna takıp Şam sokaklarını karış karış dolaşarak
Halifenin şehid edildiğini haykırdı. Herkes katillerin muhalifler olduğunu
biliyordu. Bu yüzden çok geçmeden Usame’nin oğlu Hüsam Halife ilan edildi.
Hüsam henüz 18 yaşındaydı. Ancak son derece iyi bir eğitim almıştı. Babası ordu
komutanı iken onunla birlikte seferlere katılmıştı. Küçük yaştan beri kılıç
tutmasını bilirdi. Hüsam babasının yasını tutamadan isyancılar üzerine harekete
girişti. Muhaliflerin evleri basıldı ve ateşe verildi. Muhalifleri gizleyenler
de onlarla birlikte katledildi. Nuaym başına gelecekleri biliyor olacak ki bir
ata atlayıp çoktan kaçmıştı. Sağ ele geçirilen muhalifler de suçlarını itiraf
ettiler ve onlar da ibreti alem olması için şehir meydanında asıldı. Herkes genç
Halife Hüsam’ın adını haykırıyordu. Muhalifler bertaraf edildi ancak Nuaym
yakalanamadığı için Hüsam’ın içi rahat değildi. Hüsam yapılacak her şeyi
yapmıştı. Dinlenmek için saraya çekildi ve hüngür hüngür ağladı. Belki de bu
gözyaşları babasına son vedasıydı…